Kuzey Anadolu Fayı Hattı, Karlıova’dan başlayarak tüm Anadolu'yu Karadeniz kıyısına neredeyse paralel bir yay çizerek katettikten sonra Saros körfezinden Türkiye’yi terkeder. Bu hat boyunca ilk olarak KB-GD olarak izlenen gidişi inceleme bölgesinde B-D doğrultusuna doğru bir dönüş gerçekleştirir. Bu dönüş aynı zamanda da Anadolu’nun saat yönünün tersine dönüşünün de nedenini oluşturur. Bu dönüşün bir sonucu olarak KAF hattı boyunca ana fay gidişinden ayrılan birçok yan kol oluşmuştur. Amasya şehri hem Niksar-Taşova-Ladik-Havza ilçelerini takip eden Kuzey Anadolu Fay hattı hem de bu ana kırık zonundan ayrılan yan kolların etki alanındadır. Bu yan kırıkların hareketlerinin Anadolu içlerine ilerledikçe sönümlendiği bilinmektedir ancak ana hatta yakın olduğu yerlerde düşük riskle de olsa yıkıcı deprem üretme potansiyeli vardır. Kuzey Anadolu Fayının yan kolları Amasya bölgesinde Ezinepazarı-Sungurlu, Taşova-Çorum, Laçin ve Merzifon fayları olarak gözlenir.
Kuzey Anadolu Fay hattı Niksar dolaylarında en önemli çatallanmasını yaparak Ezinepazarı-Sungurlu fayını oluşturur. Bu fay, Aydınca havzasını ve Deliçay vadisini güneyden sınırlıyarak batıya doğru devam eder. Fay üzerinde bilinen en önemli hareket 1939 Erzincan depreminde olmuş ve bu hat Ezinepazar köyüne kadar kırılarak bölgede büyük hasara neden olmuştur. Fayın genç kırıkları bölgedeki alüvyal yelpazelerde gözlenmektedir. Ezinepazarı fayı, Deliçay vadisini terkettikten sonra güneyde Sungurlu’ya (Sungurlu Fayı) ve kuzeyde Mecitözü’ne (Gökhöyük Fayı) doğru devam eden iki kola ayrılır. Bu kolların varlığı nedeniyle Geldingen Ovası çek-ayır havza olarak açılmıştır. Bölgedeki sismik aktiviteye bakıldığında fay üzerindeki kayda değer aktivitenin daha çok Mecitözü-Doğantepe hattında yoğunlaştığı gözlenmektedir. Havza içerisinde yeralan termal su kaynakları da (Beke Kaplıcası) bu hattın halen aktif olduğunu desteklemektedir.
Benzer bir durum Taşova-Laçin-Çorum fayı için de geçerlidir. Bu segment de KAF’dan Esençay segmenti olarak ayrılır. Taşova-Eraslan arasında yatay ve tek parça olarak izlenen fay, Sarıbuğday batısından sonra ilki batıya devam eden (Laçin Fayı) ve diğeri ise güneye kavislenen (Sarıbuğday Fayı) iki kola ayrılır. Bu kolların ikisi de sismik olarak aktiftir ve son yüzyılda kayda değer büyüklükte depremler üretmişlerdir. Laçin Fayı 2 Aralık 1942 yılında kırılmış ve 5.9 büyüklüğünde (en çok 8 şiddetinde) bir deprem üretmiştir. Aynı şekilde Sarıbuğday fayı da 14 Ağustos 1996 yılında kırılmış ve 5.6 büyüklüğünde (en çok 8 şiddetinde) deprem üretmiştir.
Suluova Havzasını kuzeyden sınırlayarak Gümüşhacıköy üzerinden devam eden Merzifon-Gümüşhacıköy fayı morfolojik olarak çok belirgindir. Bu hat üzerinde Osmancık bölgesindeki ardaşık 1942 depremlerinden 2 Aralık (büyüklüğü:5.9) depremi meydana gelmiştir.