Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Gümüşhacıköy

  • g14
  • g13
  • g12
  • g8
  • g11
  • g5
  • g4
  • g3
  • g2
  • g1
 
Tarihçe
İlçe merkezi 1891 yılına kadar Gümüş’e ait ve “HACIKÖYÜ” adıyla anılan bir bucak iken, 1890 yılında belediye 1892 yılında ilçe merkezi olmuş ve GÜMÜŞHACIKÖY adıyla anılmaya başlanmıştır
 
Coğrafi Yapı ve Ulaşım
İlçenin yüzölçümü 653 km², rakımı 810 metredir. Amasya’ya 70 km., Merzifon’a 18 km, Hamamözü’ne 23 km ve Osmancık’a 35 km uzaklıktadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ilçe merkezinde ılıman ve yağışlı, yüksek kesimlerde soğuk ve kar yağışlı olarak geçer.
 
İlçe Merkezi Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesini İstanbul’a bağlayan Devlet karayolu üzerinde kuruludurNüfus ve İdari Yapı
2007 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Veri Tabanı sonuçlarına göre Gümüşhacıköy ilçe merkezi nüfusu 12.847, Belde ve köyler 12.785 olmak üzere toplam 25.632 nüfus mevcuttur.
İlçeye bağlı 42 köy, İlçe merkezinde altı ve Gümüş beldesinde altı mahalle mevcuttur.
 
Belde ve Köy Nüfusları
Belde-Köy Adı
Nüfusu
 
Belde-Köy Adı
Nüfusu
 
Belde-Köy Adı
Nüfusu
Gümüş Beldesi
1907
Eslemez
136
Kiziroğlu
242
Akpınar
30
Güplüce
423
Koltuk
169
Alören
112
Güllüce
328
Konuktepe
101
Bacakoğlu
286
Güvenözü
47
Korkut
442
Bademli
279
İmirler
270
Köseler
436
Balıklı
118
Kağnıcı
702
Kutluca
301
Beden
215
Karaali
49
Kuzalan
319
Çal
583
Karacaören
398
Ovabaşı
329
Çavuş köy
95
Karakaya
61
Pusacık
442
Çetmi
567
Keçiköy
478
Sallar
255
Çiftçioğlu
151
Kılıçaslan
57
Saraycık
317
Çitlibağlıca
290
Kırca
342
Sarayözü
261
Derbentobruğu
236
Kızık
224
Sekü
145
Doluca
293
Kızılca
311
Yazıyeri
202
Dumanlı
344
  
Toplam
12.785
 
 

Ingiliz arkeolog William M. Ramse, incelemeleri sonucu 1888 yılında yayınladığı "Anadolu'nun Tarihi,Coğrafyası" isimli kitabında etonia isimli bir şehirden bahseder. Bu şehir M.S. 140 yıllarında bugünkü ilçemiz Gümüşhacıköy üzerinde kurulmuş ve Dogu Roma İmparatorluğu' nun en gözde
şehirlerinden birisidir. O kadar ki ; Ankara' dan doğuya giden Roma üzerindeki Eukhaita (Çorum), Karissa (Alaca) ve Amesia (Amasya) şehirlerini birbirine bağlayan bir merkezdir.

15. yüzyil Anadolu'sunda Amasya ve civarında çesitli derebeylikler vardı. Gümüshaciköy'de o zamanlar Vezirköprü ve Merzifon arasında da hüküm süren ve simdiki tavşan dağlarının yukarı kesimlerinde yasayan Mirdat Oglu Celalettin beyin hüküm sürdügü anlatılır. Zaten Tavsan Dağları da adını büyük bir olasılıkla bu beyden almıştır.


1876 'li yıllarda Gümüshaciköy'de etraflı bir güzelleştirme ve geliştirme faaliyeti baslatılmıştır. Bunun sonucunda Cumara, Artıkabat, Saray, Hacıyahya, Adatepe, Beylikçayırı, Ermeni Kilise ve Çay mahalleleri olmak üzere sekiz mahalleden oluşan ilçemiz; Gümüş'ten kaymakamlığınn taşınmasıyla gerçek kimliğine bürünmüstür.

Balkan savaşları ve I. Dünya savaşı sonrasında Gümüshaciköy nüfusu oldukça azalmıstır. Savaşlarda binlerle ifade edilebilecek oranlarda kayıplar veren ilçemiz halkını; geriye kalan gaziler ve bir kısım savaşta yara almamış kisiler olusturuyordu. Anadolu' nun serv anlaşmasından sonra yabancı ülkelerce işgal edilmesinde Ingilizlerin Merzifon 'a kadar ilerledikleri bilinmektedir. Bu duruma rağmen
Ingilizlerin Gümüşhaciköy'e kadar gelmeleri ve Hükümet konagına bayraklarını çekmeye ugraşmaları geriye kalan kadin ve çocuklarla, sakat gazilerimiz tarafindan bertaraf edilmistir. Taşlar ve sopalar onlara silah olarak yetmistir. Bagımsızlık atesi o zamanlarda Gümüshaciköy 'e sömürgeci devletlerin bayraklarını asmalarına ve hakimiyetlerine imkan vermemistir

 

Abdi-zade Hüseyin Hüsamettin Efendi Amasya Tarihi isimli eserinde ilçemizin kuruluşunu şöyle anlatmaktadır. Hacı Köyü kasabası müslümanların burayı fethettikleri zamanlarda Gimri türklerinden bir kısmının oturduğu yer olması münasebetiyle "Gemari" diye adlandırmış tır 300 yıldan fazla bir zaman bu isimle anılmakta iken Gimri aşiretinden çıkan Sadrettin Artuk ed-türmani el-kaymari 780 (1378) tarihine kadar burayı mamur bir durumda bulundurmuş ve burada cami ve mektep gibi ilim müesseseleri yaptırmış olmasından"Artıkabat" diye isimlendirmiştir. Bunun neticesi olarak, gemari adı bir mahalleye isim olarak kalmış sonralarıda bu kelime "cemare"şekline dönüşmüştür demektir. günümüzde ise cemare ismi cumara olarak bir mahalle Artıkabat ise yine başka bir mahallenin ismi olarak anılmaktadır.İmiller köyü yedi pelitler mevkinde bulunan iskit kumandanına ait mezar kalıntıları ve niyaz baba çevresinde bulunan buluntulardan da anlaşılacağı üzere, iskit türkleri diyer adıyla alan türkleri ilçemize Anadolunun fethinden önce gelmiştir.Bu mezar buluntuları ile iskit Türklerinin Anadoluya Malazgirt savaşından önce geldiği yerli ve yabancı tarihçiler tarafından kabul edilmiştir. Ayrıca bu mezarların bulunduğu bölgenin kuzey ve güney istikametlerindeki köylerimizin güneyindekinin adı alan kuzeyindekinin ise kuzalan isimli olmaları Alan türklerinin ismine izafeten bu adları aldıkları kanaatindeyiz. xv. Yüzyıl Türkiyesinde Amasya ve civarında çeşitli isimlerle dere beyler yaşardı. Akdağ yöresinde Mübarezettin sevindik bey, Ladik civarında İhdiyarettin sevinç bey, Vezirköprü, Gümüşhacıköy arasında bulunan ve taşan dağları denilen (şimdiki Tavşan dağları) yerdede Mirdat oğlu Celalettin Taşan Bey derebeylik edeyordu. Kuvvet ve kudretle, diğer beylerden fazla idi. Taşan bey şimdiki Tavşan dağının yüksek yaylalarında oturduğu için bu dağlara adını vermiştir. Kardeşi idris Bey Vezirköprü kazasının batı tarafına zeytin ve göl bucaklarına esen beyde somak va alaki bucaklarına derebeylik yaparlardı.

 

Gümüşhacıköy kazasında Amasya'nın şöhretli kişilerinden Gümüşlü Zade Abdullah Çelebinin kardeşi Burhanettin Ahmet bey derebeylik yapardı. Gümüş'te bir mahalleyede adının veren meşhur Armağan bey bunun adına kazayı idare ederdi Gümüş kasabasıda bu yıllarda Gümüş pazarı diye anılırdı. buranın kadısı Mevlana Nizamettin Abdulmelik oğlu Ömer El-nihcivan Bey idi yine aynı kitabında Hüseyin hüsamettin efendi, Osmanlı döneminde Gümüşhacıköy'ü ve bu ismi alışını şöyle anlatmaktadır. Hacı Mehmet Çelebinin oğlu 1491 tarihinden itibaren Gümüş madeni nazırı olarak uzun bir müddet burada oturmuş ve buranın gelişmesini sağlamış burada vefat ettiğinden dolayıda Hacı nazır köyü denmiştir. Daha önceki ismi olan Artukabat adı da bu tarihten itibaren bir mahallenin adı olarak kalmıştır. Hacı nazır köyü lafzı halk arasında yanlış telaffuz edilerek bir müddet bu köye Hacı Nadır köyü denmiştir.Daha sonrada nadır lafzı da kaldıralak Hacı köyü denmiştir. Bu izahlar eski kayıtlardada bulunmaktadır.

 


Hacı köyü'nün ilçe olması:Bir ara Gümüş madeni Köprülü Mehmet paşaya has arpalık olarak verildiğinden burada oturması emredilmişti.Köprülü Mehmet paşa bu esnada burada kargir ve gayet sağlam bir Kervansaray bir bedestan bunların kuzeyinde büyük bir camii ve yanındada bir hamam (ördekli hamam) yaptırarak bunların tamamını 1661 yılında vakvetmiştir. Özet olarak 1863 tarihine kadar hacıköy eşrafı ve nahiye müdürleri bu kasabanın imarında çaba sarf etmişler bunun neticesindede Cemare,Artıkabat,Saray Hacıyahya Adatepe, Beylikçınarı, Ermeni kilise ve Çay isimli sekiz mahalleli yeni bir kasaba meydana gelmiştir. Kazanın ileri gelenleri kaza ve halkının gayret ve çabaları ile daha önceleri Gümüş'e bağlı nahiye olan ve Gümüş'ün Hacıköyü diye anılan Hacıköy'ü 1881 yılında kaza merkezi haline gelmiştir.Daha önceleri kaza merkezi olan Gümüş kasabası da nahiye merkezi olmuştur